Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

Büyük Şafii Fıkhı

Şirket – Büyük Şafii Fıkhı Şirket’in Tarifi Şirket kelimesinin lügat mânâsı, birbirinden ayırdedilmeyecek şekilde iki malı birbirine katmak demektir. Şu ayet-i kerime’de geçen şürekâu ta­biri de bu anlamda kullanılmıştır. Babası,...
Kırad – Büyük Şafii Fıkhı Kırad’ın Tarifi Kırad kelimesi, kesmek anlamına gelen karz kökünden türemiştir. Bu akde idrab denilmesinin sebebi, mal sahibinin, sağlayacağı kârın bir bölümü karşılığında ticaret yapması için...
Lukata – Büyük Şafii Fıkhı Tarifi Lukata lügatte, ‘yerden alınan mal’ anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Musa hakkında şöyle buyurulmuştur: Firavun’un adamları onu yitik olarak (denizden) aldılar. (Kasas/8) Lukata’nın ıstılahı...
Rehin – Büyük Şafii Fıkhı Rehin’in Tarifi Rehin lugatta, hapsetmek anlamına gelir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur; Her nefis kazandığına karşılık olmak üzere bir rehindir (mahbustur). (Müddessir/38) Yani her nefis...
Kefalet – Büyük Şafii Fıkhı Kefalet’in Tarifi Kefaletin lügat mânâsı, birşeyi üstlenmek, himayesi altına almaktır. Şu ayet-i kerimede de bu anlamda kullanılmıştır: Onu Zekeriyya’nın himayesine verdi. (Âli İmran/37) Yani Hz....
Vekalet – Büyük Şafii Fıkhı Vekalet’in Tarifi Vekâlet, lugatta birkaç mânâya gelir, onlardan biri korumaktır. Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. . (Âiu İmran/173) Yani Allah koruyucu ve muhafaza...
Vekilin Tasarruflarının Sınırı – Büyük Şafii Fıkhı Vekalet, rükün ve şartlan tam olarak tahakkuk edip sabit olduktan sonra, vekil, vekil tutulduğu hususta tasarruf etme hakkına sahip olur. Ancak bu tasarrufun...
İkrah – Büyük Şafii Fıkhı İkrah’ın Hakikati ve Manası Misbâh’ul-Münîr’de şöyle denilmektedir: Kerih; sevilmeyen, çirkin görünen şey demektir. Kerh kelimesi meşakkat anlamına da gelir, kürüh şeklinde de okunur ki kahretmek,...
Gasp – Büyük Şafii Fıkhı Gasb’ın Tarifi Lugatta gasb, birşeyi zulmen almak mânâsına gelir. Gasb’ın şer’î mânâsı ise başkasının hakkını zulmen .istila etmektir. Başkasının hak­kından maksat ya ev ve benzeri...
Cinayetler ve Cezaları – Büyük Şafii Fıkhı Cinayet’in Tarifi Cinayât cinayet’in cem’idir; ‘günah işledi, başkasına kötülük yaptı14 anlamına gelir. Aynı zamanda bedene, mala ve namusa saldırmaya da cinayet denir. Cinayetin...
Kısas – Büyük Şafii Fıkhı Kısas’ın Manası Kısas kelimesi, ‘kassa-yekussu fiilinin masdandır ve ‘ayak izini takip etti’ anlamına gelir. Burada kısas’tan kastedilen mana ise, bir kişinin başkasının bedenine verdiği zararın...
Diyetler – Büyük Şafii Fıkhı Diyet’in Manası Diyet, lügatte kan bedeli anlamına gelir. Muhtar’us-Sıhahta şöyle denilmektedir: Diyet kelimesi, diyât kelimesinin tekilidir. Diyet’in ıstılahı mânâsı, öldürme veya yaralamadan ötürü verilen maldır....
Kasame – Büyük Şafi Fıkhı Kasame’nin Manası Kasame, maktulün velilerine taksim edilen yeminin adıdır. Kasame, kasem kökünden gelir ve yemin mânâsını ifade eder. Bazılarının görüşüne göre kasame’den maksat, maktulün velîleridir....
Katlin Keffareti – Büyük Şafii Fıkhı Katlin Kefaretinin Hükmü ve Delili Cenin de olsa bir insanın öldürülmesi haramdır. Öldüren kimseye Allah’ın hakkı olarak kefaret gerekli olur. Cinayet, ister kasten olsun,...
Hadler – Büyük Şafii Fıkhı Allah Teâlâ, insana ikram etmiş, onu yarattıklarının bir çoğundan üstün kılmıştır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: Andolsun ki biz Ademoğu 11 arını şan ve şeref...
Zinanın Cezası – Büyük Şafii Fıkhı Zina’nın Çeşitleri Zina eden kişi, ya şer’an zinayı caiz (mazur) kılıcı bir özür (şüphe) nedeniyle zina etmiştir veya nefsine uyarak ve bilerek zina etmiştir....
Kazfın Cezası – Büyük Şafii Fıkhı Namusu muhafaza etmek için şeriat kazf (zina iftirası atma) cezası getirmiştir. Öyleyse kazf ne demektir ve cezası nedir? Şimdi bunu izah edelim. Kazf, lugatta...
İçki İçmenin Cezası – Büyük Şafii Fıkhı Haram olan içkilerden bahsederken bu konu mufassal bir şekilde izah edilmişti. Fakat cezalardan söz ederken -hızlı bir şekilde- içki iç­menin de cezasından bahsetmek...
Hırsızlığın Cezası – Büyük Şafii Fıkhı İslam, insanların nefislerini (canlarını), namuslarını olduğu kadar mallarını korumak için de gelmiştir. Bu nedenle de hırsızlık yapmak suretiyle Müslümanların mallarına saldıran kişi için bir...
Yol kesmenin Cezası – Büyük Şafii Fıkhı Harabe’nin Mânâsı Şeriat ıstılahında harabe ‘bir malı almak veya öldürmek veya gurur ve korkutmak için kuvvete dayanarak bir işi, yardım etmenin mümkün olmadığı...